Merhaba ben Mustafa,
1997 tarihinde İzmir’in Konak ilçesine bağlı Yenidoğan mahallesinde dünyaya geldim. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. Mesleğim beyaz yaka olarak algılansa da bende bir işçiyim, çoğumuz gibi bende bir kiracıyım ve hayatı “hard” zorlukta oynayan bir kardeşinizim. Evliyim, dünyaya gelmesini beklediğimiz bir çocuğun babasıyım. İzmirliyim fakat pek çoğunuzun merak ettiği “gerçek” memleketim ise 2024 seçim zaferimizin de en beklenmedik illerinden biri olan Kütahya’dır. Cumhuriyet’e ve halkın yönetimine inanan bir sosyal demokratım. Fantastik edebiyat ve çizgi roman bağımlısıyım, Nolan sinemasının aşığıyım, Anadolu Rock tutkunuyum, bir Göztepe taraftarıyım. Bilmeniz gereken en önemli durumların bunlar olduğunu düşünüyorsunuz fakat ben çok daha fazlasını anlatacağım.
Size kendimi iki şekilde anlatmayı uygun görüyorum, öncelikle kısaca meslek hayatımı, teknik yeterliliklerimi ve partiye hizmetlerimi daha sonrasında ise hayatımı, hayata bakış açımı, geçmişimi ve sebeplerimi anlatmak istiyorum.
Çocukluğumun ilk yıllarında sanata olan sevgim ve yeteneğimi erken yaşlarda fark eden sosyal çevrem her ne kadar Güzel Sanatlarda kendimi geliştirmemi istese de ben iletişim teknolojisi ve bilgisayar bilimlerine olan ilgimden dolayı uzun bir süre Bilişim Teknolojileri üzerine bir kariyer hedefledim ve adımlarımı buna göre attım. Fakat daha sonra sanata olan ilgimi de işin içine katarak mesleğimi belirledim. Ben öncelikle alaylı bir Görsel İletişim Tasarımcısıyım, diğer yandan Web Programcısı ve Bilgisayar Teknisyeniyim.
17 yaşımda başladığım meslek hayatımda, gerekli olduğu için sırasıyla amatör olarak anketörlük, garsonluk, baristalık, dövmecilik ve saha satış danışmanlığı yaptım. Daha sonraları bireysel çabamla birlikte Görsel İletişimdeki yeteneklerimle sektörün içinde yer edinmeye başladım ve üniversiteyi bırakıp aktif olarak ofislerde çalışmaya başladım. İzmir’de Fuar Organizasyonu ve Açık Hava Reklamcılığı alanında başarılı şirketlerde kendimi geliştirirken diğer yandan farklı işler alıp dijital alanlara hizmet ettim. Kariyerimde zaman zaman işlerim küratörler tarafından global çapta dijital sergilere dahil edildi, anonim olarak dijital sanat galerileri organize ettim. Nihayetinde iyi bir kariyere ve kendi reklam ajansıma sahibim. Kendi işimi yönetiyorum ve buna devam edeceğim.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne ise bu birikimlerimin hepsini verdim, değer kattım. Geçmiş seçimlerdeki başarılarım sonucunda 2024 seçimlerinde Karabağlar Örgütü’nün Bilişim Komisyonu Başkanı olarak ilçemizin Seçim Güvenliğini, koordinasyonunu ve SSGS ekibini yönettim. Gençlik Kolları Genel Merkez, İzmir Gençlik Kolları İl Başkanlığı, Karabağlar İlçe Başkanlığı, Karabağlar Gençlik Kolları ve Türkiye çapında tüm örgütümüze değer katacak baskılı/dijital görsel tasarımlar hazırladım. Parti içinde ve örgütümüzde bu kimliğimle tanındım ve tanınıyorum.
Bunları yaparken kimseden yaptığım işin gerektirdikleri dışında hiçbir şey talep etmedim, ne bir iş ne de statü, sadece siyaset yapmak ve ideallerimi gerçekleştirmek istedim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gönüllü bir neferiyim ve hep öyle kalacağım. İş hayatım ve siyasi hayatım birbirinden ayrı iki yoldur. Bunu kendime ve partime saygı olarak görüyorum. Böyle görmeye ve örnek olmaya devam edeceğim, işi iş, siyaseti siyaset için yapan biri olarak yol göstereceğim.
Hayat macerama ve bu yola çıkma sebeplerime gelirsek,
Ben zor bir mahalle olan Zeytinlik mahallesinde büyüdüm. Koşulların sert ve sosyal çevrenin görece tehlikeli kabul edildiği durumlarda yaşayıp, hayat mücadelesine ağır koşullarda başladım.
Çocukluğumun geçtiği dönemin bana yaşattıklarıyla çelik gibi bir iradeye kavuştum, gördüklerim ve unutmaya çalıştıklarım hayata olgun başlamamı ve karar alma becerilerimin hızlı gelişmesine yol açtı. Diğer yandan kardeşçe yaşamanın bizim coğrafyamızda ne denli önemli olduğunu birinci şahıs olarak öğrendim. İnsanın doğuştan kriminal olamayacağını, durumların ve zorlukların suçu yarattığını, yaşam savaşının derinliğini ve sınıfsal mücadelenin ham gerçekliğini gözlerimle gördüm. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Güvenlik adımının dışında bir yaşamı hayal dahi edemeyen çocuklar ve karanlık bir dünyayı deneyimledim.
Bu karanlık dünyayı reddettim fakat kaçmadım, savaşmak istedim. Çok büyük bir savaşçının söylediği gibi:
“Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?”
Her boş karanlık düzlemin içinde en az bir tane ışık yayan parçacık olduğuna inandım ve bu doğrultuda olumsuzluklarla mücadele etmek isteyenin yanında oldum ve mücadelesine destek oldum. Birken iki, ikiyken dört, dörtken sekiz…
Örgütlü mücadele ve örgütlenme nedir tesadüfen fakat verimli şekilde öğrendim. Düşenin dostu, sürgünün memleketi, yorgunun enerjisi, yaşamın gözlemcisi olmaya çalıştım.
İnsan neyle yaşar? İyilikle. Bir olmak, hür olmak, var olmak hepsinin temelinde iyilik vardır ve gençliğin tek kurtuluş yolu budur. Önce iyi olacaklar, doğruyu savunacaklar, aydınlık tarafta kalacaklar, insan olacaklar.
Bunların ne ilgisi var? Neden anlatıyorum?
Çünkü aday olduğum mevkinin yükü göründüğünden çok daha ağır…
Cumhuriyet Halk Partisi sadece bir siyasi parti değildir. Öncelikle Cumhuriyet’in kurucusu, temsilcisi ve daimi koruyucusudur. Atadan emanettir, Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük mirasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti ve içinde yaşayan halktır. Halk olmadıkça Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadıkça halk olmaz.
Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Örgütü sadece partili gençlerin veya siyasetteki gençlerin değil, tüm genç halkın temsilcisidir ve Cumhuriyet’i daimi olarak koruma görevi gençlerindir. Gençlik yok oluyorken oturup izlemek, en basit tabiriyle vatana ihanettir.
Genç halkımızın içinde bulunduğu durumları analiz ederek negatifleri akılcı ve yenilikçi ekiplerin projeleriyle pozitife döndürmek mümkündür. Unutmayın doğru bir tanedir ve ölene kadar doğrunun hizmetkarı olmalıyız.
Bu bağlamda tecrübe ve deneyim en etkili seçenektir ve kabul görmüş verimsiz çözümlerden ve statükodan etkilenmeden, deneysel ve risk alabilen beyinler muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarları olacaktır. Bu mimarlar ise aramızdadır, onları bulmak ise tabiri caizse derinlerde yapılacak bir madencilik operasyonudur. Bu operasyon zordur, herkes madenci olamaz.
Ben tecrübe ve deneyimlerimle hem gençlerin yaşam kalitesine ve negatif durumlarla mücadelesine destek olmak hem de geleceğimiz olan gençlerimizin elinden sımsıkı tutarak karanlık kuytu köşelerden çıkarmak istiyorum.
Bunu yaparken arkama Türkiye’nin en büyük örgütlü gücünü, Cumhuriyet Halk Partisi’ni almak istiyorum ve partimize oluk oluk genç akmasını istiyorum. Dışarıdan Karabağlar’a baktıklarında “Burada gençler siyaset yapıyor, burada her gencin bir ideali ve ideolojisi var, onlar iktidarın karanlığında değil!” demelerini istiyorum.
Uyuşturucuya, şiddete, silahlara, kavgaya değil sanata, spora, bilgiye ve bilime doğru bir yol inşa etmekten başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.
Ben 2015’te yani 18 yaşımda üyeliğine başvurduğum partime artık reel bir hizmet vermek istiyorum. Çünkü benim partim Cumhuriyet ve içinde yaşadığım halktır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim, desteklerinizi ve iyi dileklerinizi bekliyorum. İtici gücüm siz olacaksınız…
Mustafa Taşkan
CHP Karabağlar Gençlik Kolları Başkan Adayı